top of page

YÖK ÖNÜNDE SİYAH ÇELENKLİ BASIN AÇIKLAMASI

TALEPLERİMİZ KARŞILANANA KADAR, GERÇEK BİR TAYİN SİSTEMİ KURULANA KADAR  SUSMAYACAĞIZ!"

      Kuruluş günümüzde sendika olarak Tayin Hakkı başta olmak üzere üniversite idari personelinin sorunlarını bir kez daha duyurmak için Yükseköğretim Kurulu (YÖK) önündeydik. Burada kısa bir basın açıklaması gerçekleştirdikten sonra YÖK’ün kapısına siyah çelenk bıraktık.

     Yaptığımız açıklamada, üniversite idari personelinin haklarını savunmaya devam edeceğimizi ve taleplerimiz karşılanana kadar susmayacağımızı haklarımızı alana kadar mücadele edeceğimizi vurguladık. Yükseköğretim Kurulu, üniversitelerde görev yapan idari personelin hakkını, hukukunu gözetmediği sürece biz burada teşekkür konuşması yapamayız. Kuruluş günümüzde kutlama yapmayacağız.

"TAYİN HAKKIMIZI HİÇ KİMSE GÖRMEZDEN GELEMEZ!"

     YÖK yıllardır idari personeli görmezden gelmekte sorunlarına duyarsız kalmaktadır. Becayiş adı altında yapılan açıklamada yönetmelik yok, bir usul yok, sistemin nasıl işleyeceği belli değil. Bu durumda nasıl susmamız bekleniyor.  

      Yine mali haklarımız noktasında bir akademisyen ne kadar kurumu geliştiriyorsa, idari personel de yaptığı işlerle aynı katkıyı sağlıyor. Ama maalesef bizim emeğimiz yok sayılıyor. Yükseköğretim tazminatı ve geliştirme ödeneğinden biz de eşit şekilde yararlanmalıyız bunun içinde sonuna kadar mücadele edeceğiz.

     Yine Rektörlere tanınan geniş yetkiler sorunlarımızı derinleştiriyor. Maalesef 13-B4 görevlendirmeleri ve sınavsız atamalar gibi sorunlar kanayan yara olarak devam ediyor. "1980'lerde oluşturulmuş, darbe sonrası dönemin mevzuatına dayanan bu düzenlemeler, Rektörlere tanınan bu geniş yetkiler, suistimallere ve keyfi uygulamalara yol açmaktadır.

    Basın açıklamamızın ardından YÖK kapısına siyah çelenk bırakmak istememiz üzerine bizleri tanımayan kendini Güvenlik müdürü olarak tanıtan bir YÖK yetkilisi tarafından engellemeyle karşılaştık. Bu basın açıklamasını gerçekleştirmeden önce YÖK Başkanı Prof.Dr.Erol ÖZVAR’a bizzat Genel Başkanımız Mail ile durumu belirterek diyalog yolunu denememize rağmen bir yanıt alamamış. YÖK Genel Sekreterliği becayiş sürecinde taleplerimize karşılık vermemesi üzerine bu eylemsel çalışmayı yapmak durumunda kalınmıştır.

     Tekrar belirtiyoruz ki bizim gücümüz, birlikten, diyalogdan ve üyelerimizden gelir. Çözüm odaklı yaklaşımımız ve yapıcı tavrımızla, üniversite idari personelinin haklarını almak için her koşulda alanda olmaya devam edeceğiz. Bu mücadele, sadece ses yükseltmek değil, her iki tarafın da çözüm için bir masa etrafında buluşacağı bir diyalog sürecine dönüştürülmelidir. ÜNİPERSEN olarak tartışma değil, çözüm ve ilerleme istiyoruz.

     Ancak, bu engellemeler ÜNİPERSEN’in kararlılığını bir an bile sarsmaz. Her daim alanda olmaya devam edeceğiz.

 

Ve şimdi buradan tekrar ilan ediyoruz:

     Bizi susturmak isteyenler, önce sesimizin gücünü duyacak! Bizi yıldırmak isteyenler, irademizin karşısında çaresiz kalacak! Bizi korkutmaya çalışanlar, kararlılığımızla sarsılacak! Her düştüğümüzde daha güçlü kalkarız! Her engelde daha da büyürüz! Çünkü ÜNİPERSEN artık susmaz, geri adım atmaz, sadece ileri gider!

    BU MÜCADELEYİ BİZ BAŞLATTIK,

BİZ SÜRDÜRÜYORUZ VE BİZ KAZANACAĞIZ!

 

bottom of page