ÜNİVERSİTE İDARİ PERSONEL SENDİKASI OLARAK 8. DÖNEM TOPLU SÖZLEŞME TEKLİFİNİ KABUL ETMİYORUZ; EYLEMDEYİZ.
Üniversite İdari Personel Sendikası olarak, 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde kamu işveren heyetinin kamu çalışanlarına sunduğu teklifi kabul etmediğimizi ve bu teklifin çalışanların mevcut ekonomik koşulları karşısında yetersiz kaldığını kamuoyuna tekrar ilan etmek için bugün Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve İllerde basın açıklaması gerçekleştirdik.
Geçtiğimiz Salı günü açıklanan teklif, 2026 yılı için yüzde 10+6, 2027 yılı için ise yüzde 4+4 oranlarından ibarettir. Bu oranlar, kamu çalışanlarını enflasyonun baskısı altında ezilmeye mahkûm eden, alım gücünü korumayan, geçim şartlarını ağırlaştıran ve geleceğe güvenli bakma imkânını ortadan kaldıran oranlardır. Bu nedenle söz konusu teklif, ne memurun yarınlarını güvence altına alabilecek ne de kamu çalışanlarının sosyal ve mali haklarında anlamlı bir iyileşme sağlayabilecek niteliktedir.
Toplu sözleşme görüşmelerinin 18. gününe gelinmiş olmasına rağmen, genel zam konusunda kayda değer hiçbir ilerleme sağlanamamıştır. Yıllardır dile getirdiğimiz yükseköğretim tazminatı, üniversite idari personeline tayin hakkı, 3600 ek gösterge düzenlemesi, yardımcı hizmetler sınıfının kaldırılması, kamu mühendisleri ve şeflerinin özlük hakları, mali hizmet uzmanlarının taşra ayrımının kaldırılması, güvenlik görevlilerinin sorunlarının çözülmesi gibi temel konularda herhangi bir somut adım atılmamıştır. Bine yakın teklifle oturulan toplu sözleşme masasında 18 gün geçmesine rağmen bu başlıkların hiçbirinde ilerleme sağlanmamış olması kabul edilemez bir durumdur.
Sendika olarak gözlemimiz, yetkili sendika ve diğer kamu sendikalarının bu kritik süreçte güçlü, kesintisiz ve etkili bir mücadele yürütmediği, bunun yerine yalnızca kısa süreli basın açıklamalarıyla “alanlardayız” görüntüsü vermekle yetindikleri yönündedir. Oysa toplu sözleşme görüşmelerinde kamu çalışanlarının hakkını korumak, masayı hareketlendirmek ve talepleri sonuçlandırmak için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde kararlı, sürekli ve etkili bir duruş sergilenmesi gerekmektedir.
Bizler, Üniversite İdari Personel Sendikası olarak, taban maaş artışı içermeyen, enflasyonun üzerinde gerçek bir zam öngörmeyen, verilen sözleri yerine getirmeyen ve kamu çalışanlarının temel taleplerine çözüm getirmeyen tüm teklifleri yok hükmünde sayıyoruz. Görünen o ki mevcut süreç, yine önceki dönemlerde olduğu gibi, uzlaşma sağlanamadan hakem heyeti aşamasına taşınacak ve hakem heyeti de kamu işvereninin son teklifini onaylayarak süreci tamamlayacaktır.
Fakat biz bu sefer bu tiyatroya izin vermeyeceğiz, sendika olarak, taleplerimiz karşılanana, kamu çalışanlarının alım gücü güvence altına alınana, enflasyon karşısında maaşlar korunana ve yıllardır çözümü ötelenen sorunlar somut olarak giderilene kadar mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Nöbetimizi, Eylemlerimizi sürdüreceğiz. Her alanda, kamu çalışanlarının hakkını sonuna kadar savunmaya devam edeceğiz.
Basın Açıklaması Metnimiz;
DEĞERLİ KAMU ÇALIŞANLARI, DEĞERLİ KATILIMCILAR, DEĞERLİ BASIN MESUPLARI, HEPİNİZİ ÜNİVERSİTE İDARİ PERSONEL SENDİKASI ADINA SAYGIYLA SELAMLIYORUM.
8. Dönem Toplu Sözleşmede kamu çalışanlarının sorunlarına çözüm üretilsin, enflasyon üstü zam alınsın, geçmiş dönem kayıpları telafi edilsin diyerek buradayız.
Kamu işveren heyeti toplu sözleşme pazarlığındaki ilk teklifini geçtiğimiz Salı günü açıkladı. Teklif, ilk yıl için yüzde 10+6, ikinci yıl için yüzde 4+4 tür. Kamu işveren heyeti vermiş olduğu teklif ile yine bizi şaşırtmadı,
karalama kağıdına yazarcasına, alalade, enflasyonun içinde erimesi kaçınılmaz olan, memurun yarınlarını hesaba katmayan, çocuklarımızın eğitimine önem vermeyen, Merkez Bankasının, her üç ayda bir revize etmek zorunda kaldığı enflasyon tahminlerine bakılarak yazıldığı aşikardır.
Biz enflasyon oranında zam sıfır zam dedikçe, inatla enflasyonun altında kalacak oranlar üzerinden pazarlık yapılıyor.
Biz enflasyon doğrudan uygulansın, zam pazarlığı sonrasında olsun dedikçe, adeta enflasyonun dahil olmadığı zam olmaz dercesine, enflasyonu masanın dışına itmiyorlar.
Kamu işveren heyeti hadi kendisine biçilen rolü canlandırıyor da, yetkili sendikaya ve diğer kamu sendikalarına baktığımızda, bu teklifi yükseltecek, memuru TÜİK’in elinden kurtaracak, gerçekten alım gücü ile nefes almayı kolaylaştıracak bir mücadeleyi göremiyoruz.
Teklif verileli 3 gün oldu, bu üç günde, burada, yani toplu sözleşmedeki birinci muhatabımız Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde güçlü mücadele olması gerekirken, buraya kamp kurulması gerekirken, beş on dakikalık basın açıklamaları ile üye avcılığına çıkmanın derdindeler. Lafa gelince alanlardayız, eylemlerdeyiz deniyor, Bakanlığın önünden ayrılmıyoruz deniyor, ama burada üç gündür gördüğümüz görüntü, basın açıklaması yap devam et şeklinde.
Bu şekil mücadele ile kamu çalışanının hakkı nasıl korunacak? Yarınları nasıl garanti altına alınacak? kamu çalışanları enflasyon zulmünden nasıl kurtulacak? Market sepetini nasıl dolduracak?
Toplu sözleşme görüşmelerinin bugün 18. Günü, verilen teklif ortada, genel zam kısmında zerre kadar mesafe kat edilemediği gibi, diğer sorunlar ve işkollarına özel sorunlarda da en küçük adım atılmamış!
Bine yakın taleple oturulan toplu sözleşme masasında, 18 gün geçmiş, yükseköğretim tazminatı nerede? Üniversite idari personelinin tayin sistemi nerede? 3600 ek gösterge nerede? Yardımcı hizmetler sınıfı nerede? Memur emeklileri nerede? Kamu mühendisleri nerede?
Kamu şefleri nerede? Özel hizmet tazminatı diyordunuz, nerede? Mali hizmet uzmanlarında taşra ayrımı kalksın diyordunuz, nerede? Üniversite daire başkanları yeter artık makam tazminatı alsın diyordunuz, hani nerede? Masada işçi memur edebiyatı yapıyordunuz, güvenlik görevlisi diyordunuz, ilk gözden çıkardığınız da koruma güvenlik görevlileri oldu! Nerede koruma güvenlik memurlarının sorunları?
Değerli kamuoyu; buradan soralım, 18 gündür çay kahve içmenin dışında masada ne konuşuldu, hangi sorunda uzlaşıldı, amaç çay kahve sohbeti mi? sadece çay kahve muhabbeti için Devletimizin Bakanlığı meşgul edilmesin, gelin Sendikamızda çay da var, kahve de var.
Güldük, eğlendik, YETER! Taban maaşa artış içermeyen, enflasyon üstü zam öngörmeyen, sözü verilip kararı alınan sorunlara çözüm üretilmeyen tüm teklifler bizim için yok hükmündedir.
Görünen itibariyle, Merkez Bankası tahminleri ile eş güdümlü teklifler gelecek, uzlaşamadık denecek, hakem heyeti denecek, hakem heyeti de son teklifi onaylayıp geçecek!
Aynı senaryoyu izlemekten bıktık artık, anladık uzlaşma olmayacak? O zaman hakem heyetine de gidilmesin, kamu çalışanlarının mali ve sosyal hakları Türkiye Büyük Millet Meclisinde belirlensin diyoruz. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
Üniversite İdari Personel Sendikası

