YÜKSEKÖĞRETİM TAZMİNATI VE GELİŞTİRME ÖDENEĞİ HAKKIMIZ İÇİN MECLİSE 2 AYRI KANUN TEKLİFİ VERİLDİ.

​

 

     Sendika olarak Tayin Nakil düzenlemesi ile ilgili yoğun çalışmalarımızı sürdürürken Mali haklarımız ile ilgilide çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. Bu kapsamda idari personelin de “Yükseköğretim Tazminatı” ve “Geliştirme Ödeneği” kapsamına alınmasını öngören iki ayrı kanun teklifi, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunuldu.

​

     Bilindiği üzere, Üniversitelerde görev yapan idari personel, yıllardır özlük ve ekonomik haklar konusunda görmezden gelinmekte; tüm kamu personelinin faydalandığı tayin hakkından mahrum bırakılmakta ve yükseköğretim sisteminde sunulan hiçbir tazminattan yararlanamamaktadır. 2014 yılında yürürlüğe giren düzenleme ile öğretim üyelerine “Yükseköğretim Tazminatı” adı altında ek ödeme sağlanmış, ancak üniversitelerin diğer asli bileşeni olan idari personel bu kapsam dışında bırakılmıştı. Benzer şekilde, sosyo-ekonomik açıdan dezavantajlı bölgelerde görev yapan akademik personel için öngörülen “Geliştirme Ödeneği” de yalnızca öğretim elemanlarını kapsamakta; idari personel bu ödenekten yararlanamamaktadır. Ve yakın zamanda deprem bölgelerinde Akademik personelin bu ödeneklerinin artırılmasına rağmen depremi yaşayan idari personel bu ödenekten hiç yaralanamamaktadır. Oysa aynı üniversite çatısı altında büyük bir özveriyle görev yapan idari personelin yok sayılması açık bir adaletsizliktir.

​

   Diğer kamu kurumlarında;

• Belediyelerde görev yapan tüm personele “Sosyal Denge Tazminatı”,

• Adalet Bakanlığı bünyesinde çalışanlara ise “Adalet Hizmetleri Tazminatı” adı altında ek ödemeler yapılmaktadır.

​

    Ancak Üniversite idari personeli kurumlarında verilen benzer mahrum bırakılması, kurumlar arası eşitlik ilkesine de aykırıdır.

​

   Üniversitelerde işleyişin sağlıklı bir şekilde sürdürülebilmesi, akademik başarının desteklenmesi ve kamusal hizmetlerin eksiksiz yürütülmesi, idari personelin katkısıyla mümkündür. Ancak bu katkı yıllardır görmezden gelinmekte, bu durum da hem çalışma motivasyonunu düşürmekte hem de iş barışını zedelemektedir. Bizler sadece bir maaş artışı için değil, kurumsal adaletin tesisi için sürecin takipçisi olmaya devam edeceğiz.

​

    2015 yılında bir söz verdik: "Tek gündemimiz, tek amacımız Üniversite İdari Personeli olacak" dedik ve bu çizgiden asla sapmadık. Bugün, 150.000 Üniversite İdari Personeli "Yanınızdayız, destekçiniziz, dualarımız sizinle" diyor. İşte gücümüz, umudumuz, azmimiz ve kararlılığımız tam da buradan geliyor. Bu yüzden mücadelemiz sarsılmaz, inancımız bitmez. Şimdi Üni-Per-Sen zamanıdır. Kuruluş yılımız olan 2015’ten bu yana tam 10 yıl geçti. 2025, sendikamızın 10. yılı olacak ve biz bu yılı "Kazanımlar Yılı" olarak ilan ettik.Kazandırmaya devam edeceğiz. Çünkü biliyoruz ki: Birlikte olursak çözemeyeceğimiz sorun yok.

​

    Not: Yıllardır hep yetki aldık alıyoruz hikayesi ile yıllarını geçiren Üniversite İdari Personeline Zerre faydası olmayan  Mayıs ayı sendikalarına prim vermeyin. Bu sendikaları Üniversitelerde hiçbir şey değiştirmeyeceği yıllardır yetkili oldukları üniversitelerde gayet açıktır.

​

    Bu yüzden yola çıktık Öğretmen Sendikalarına, Yetkili ama etkisiz Sendikalara muhtaç değiliz. Artık Üniversite İdari Personelinin Sendikası (Üni-Per-Sen) var. Senin derdinle dertlenmeyeni sen de dert etme diyor, tüm idari personel arkadaşlarımızı Sendikamızda birlik olmaya davet ediyoruz.