MASA TİYATROSUNA SON: HAKKIMIZI ALANA KADAR BURADAYIZ!
Bu ülkenin kamu çalışanları olarak artık yeter diyoruz. Yıllardır alın terimiz hiçe sayılıyor, maaşlarımız eriyor, alım gücümüz her geçen gün biraz daha düşüyor. Hayat pahalılığı, fahiş zamlar ve yüksek vergiler altında ezilirken, toplu sözleşme masasına oturanlar bize umut vermek yerine her defasında hayal kırıklığı yaşatıyor. Bizler, bu ülkenin eğitiminden sağlığına, adliyesinden üniversitesine kadar her alanda hizmet veren kamu çalışanlarıyız. Bizler olmadan bu devletin çarkı dönmez, ama buna rağmen yıllardır hakkımız olan ücretleri, insanca yaşayacak koşulları ve güvenceyi alamıyoruz.
Her toplu sözleşme döneminde aynı sahte vaatlerle, göstermelik rakamlarla, tiyatrodan farksız masa oyunlarıyla karşı karşıya kalıyoruz. Biz artık bu oyunun figüranı değil, hakkını söke söke alan ana aktörü olacağız. Memuru, TÜİK’in masa başında uydurduğu sahte enflasyon rakamlarına teslim eden, geçim derdimizi görmezden gelen, alım gücümüzdeki kaybı yok sayan her teklif bizim için yok hükmündedir.
Bu Kapsamda;
📅 13 – 19 Ağustos 2025 tarihleri arasında Sendika Yönetim Kurulu olarak Çalışma Bakanlığı önünde nöbetteyiz. Bu nöbet, yalnızca bir bekleyiş değil; haklarımız için verilen bir direnişin sembolüdür. Her gün orada olacağız, sesimizi duyuracağız. Çünkü artık sessiz kalmak, bu adaletsizliğin suç ortağı olmak demektir.
📢 14 – 15 ve 19 Ağustos 2025 tarihlerinde ise Türkiye’nin dört bir yanında iş bırakıyoruz. Bu eylem, yalnızca bir tepkiden ibaret değil; yıllardır görmezden gelinen emeğin, çalınan alım gücünün, gasp edilen hakların geri alınması için atılan güçlü bir adımdır. Çünkü biz çalışmayı bırakınca, bu ülkenin çarkları durur. Bunu hem kamu işveren heyeti hem de yetkililer iyi bilsin.
📅 15 Ağustos 2025 Cuma günü saat 15:00’te Çalışma Bakanlığı önünde ve Tüm İllerde basın açıklamamızı yapacağız. Buradan tüm Türkiye’ye, tüm kamu çalışanlarına sesleneceğiz: Bu mücadele, yalnızca bugün için değil, gelecek için de veriliyor. Çocuklarımızın, ailelerimizin, bu ülkenin yarınlarının insanca yaşaması için veriliyor.
Kamu İşveren Heyeti’nin 8. Dönem Toplu Sözleşme Teklifi, 2026 yılı için %10 + %6, 2027 yılı için %4 + %4 olarak açıklandı. Bu rakamlar, gerçek hayat pahalılığını bilerek görmezden gelen, masa başında hazırlanmış, kamu personelinin tek bir yarasına çare olmayacak bir teklifdir. Bugün elektrik faturasından doğalgaza, gıda fiyatlarından ulaşıma kadar her alanda fahiş artışlar yaşanırken, bu oranların bize önerilmesi, açıkça “Susun ve yetinin” demektir. Biz ise diyoruz ki: Susmayacağız, yetinmeyeceğiz, kabullenmeyeceğiz!
Bizim çözümümüz net ve tartışmaya kapalıdır: Öncelikle taban maaşa en az 10.000 TL artış yapılacak, ardından adil, gerçekçi ve insanca yaşamaya yetecek oransal zam pazarlığı yapılacaktır. Bunun dışında hiçbir formül, hiçbir makyajlı teklif bizim için kabul edilemez. Bize kırıntı değil, hakkımız olan ekmek diliminin tamamı verilecek.
Biz göstermelik eylemlerle günü kurtarmaya değil, hak alınana kadar sürecek gerçek bir mücadeleye inanıyoruz. Masada varmış gibi görünmek değil, masada hakkı söke söke almak istiyoruz. Kamuda çalışan herkesin hakkını, hukukunu ve onurunu korumak istiyoruz.
Bu ülkenin kamu çalışanları; hep birlikte bir araya gelmedikçe bu adaletsiz düzen değişmeyecek. O yüzden çağrımız nettir: 13 – 19 Ağustos’ta nöbette buluşuyoruz. 14 – 15 ve 19 Ağustos’ta iş bırakıyoruz. Çünkü bu kez kaybeden değil, kazanan biz olacağız.
