top of page

SON DURAK ANKARA! ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞI

8. Dönem Toplu Sözleşme süreci yaklaşırken, Kamu çalışanlarının yıllardır görmezden gelinen taleplerini duyurmak, çözüm bekleyen sorunları artık gündemin dışına itilemeyecek şekilde ortaya koymak için başlattığımız hak arayışı sürüşünde 3. günü geride bırakarak 235 kilometrelik yolu kararlılıkla, omuz omuza, durmadan kat ederek tamamladık.

Her adımda bir talebi, her kilometrede bir sesi taşıdık. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde yaptığımız açıklamayla, kamu çalışanlarının sabrının sınırına geldiğini yıllardır bekleyen sorunların çözülmesi gerekliliğini ortaya koyarak 5 milyon kamu çalışanın sesi olduk.

Ardından, günü anlamını tamamlamak üzere Anıtkabir’i ziyaret ettik. Ata’mızın huzurunda sözümüzü bir kez daha yineledik: Biz, ÜNİPERSEN(Üniversite İdari Personel Sendikası ve TEÇ-SEN(Tüm eğitim çalışanları sendikası) olarak; Sadece haklarımızı değil, geleceğimizi savunuyoruz. Yalnızca bugünü değil, adil ve onurlu bir yarını inşa ediyoruz.

BU YÜRÜYÜŞ, YALNIZCA BİR YOL DEĞİL; ÇÖZÜMÜ İÇİN ONLARCA BAŞLIKTAN OLUŞAN BİR İRADE BEYANIYDI.

3600 ek gösterge sözü artık daha fazla ertelenemez.

Yardımcı Hizmetler Sınıfı kaldırılmalıdır; bu sınıfın miadı dolmuştur.

Toplu Sözleşmeli ve Grevli Sendikalar Yasası, demokratik bir Türkiye için gecikmeden çıkarılmalıdır.

Öğretim Yılına Hazırlık Ödeneği, eğitim hizmetini birlikte yürüten tüm personele verilmelidir.

Üniversite idari personeli, yıllardır tayin hakkından mahrum. Bu adaletsizlik artık sona ermeli, Tayin Yönetmeliği çıkarılmalıdır.

Yükseköğretim tazminatı, üniversitelerde görev yapan herkesin hakkıdır; ayrımcılığa son verilsin.

Her ay eriyen maaşlar karşısında, Eşel Mobil Sistemi artık bir zorunluluktur.

5510 sayılı yasa, emeklilik haklarını buduyor. Bu konuda ivedilikle yasal düzenleme yapılmalıdır.

Yönetim görevi yapanlara ek ders, şeflere +50 puan tazminat artışı, sadece bir talep değil, hakkın teslimidir.

Aşçılar ve yardımcıları, Teknik Hizmetler Sınıfı’na geçirilmeli; görevleri itibarsızlaştırılamaz.

Gelir vergisi %15’e sabitlenmelidir. Kamu çalışanı enflasyonla değil, görev bilinciyle mücadele etmelidir.

Mülakatlar kaldırılsın, GYS ve Unvan Değişikliği Sınavları düzenli aralıklarla yapılsın.

Kademeli Emeklilik Sistemi artık bir ihtiyaçtır, ertelenemez.

Seyyanen zamlar emekliliğe yansıtılmalı, bayram ikramiyeleri tüm kamu çalışanlarını kapsamalıdır.

10 yılını dolduran memura yeşil pasaport verilmelidir.

Memur öğretmenler, görevlerinin gerektirdiği sınıflara kavuşturulmalıdır.

Teknik personele, teknik hizmet ve sorumluluk tazminatları eksiksiz ödenmelidir.

Sıra tayin sistemi, il içi ve iller arası adil yer değişiklikleri için hayata geçirilmelidir.

Şoför personele risk tazminatı, araçlara kasko, yolluklara düzenli ödeme şarttır.

Sendika üyelik işlemleri, e-Devlet üzerinden güvenli biçimde yürütülmelidir.

3+1 sözleşmeli istihdam modeli, 1+1 şeklinde düzenlenmelidir.

Sorumluluk üstlenen çalışanlara, mutemetlikten ihaleye tüm alanlarda tazminat ödenmelidir.

Yönetici kadroları sınavla belirlenmelidir; unvanlar, emekle kazanılmalıdır.

Geliştirme Ödeneği, yalnızca akademik personele değil, süreci destekleyen tüm personele verilmelidir.

Üniversite Daire Başkanlarına makam tazminatı tanınmalıdır.

Mali Hizmetler Uzmanları’nın ek ödeme sorunları çözülmelidir.

Koruma Güvenlik Memurlarının hakları, görevlerinin ağırlığıyla orantılı olmalıdır.

Bu yürüyüşte herkesin sesi, her mesleğin talebi vardı.

Mühendis, Tekniker, Teknisyen, Memur, Sekreter, Şef, Ayniyat Saymanı, Koruma Güvenlik Memuru, Aşçı, Mali Hizmetler Uzmanı, Daire Başkanı, Fakülte, Yüksekokul ve Enstitü Sekreterleri, Şube Müdürleri gibi onlarca farklı kadroda görev yapan meslektaşlarımızın kurumsal ve yapısal sorunları bu yürüyüşte açıkça dile getirilmiştir. Ve bilinmelidir ki; çözüm sağlanana kadar durmayacağız.

Bu tarihi yürüyüşte omuz omuza verdiğimiz, sesimize ses, gücümüze güç katan tüm çalışma arkadaşlarımıza; 235 kilometrelik güzergâh boyunca güvenliğimizi büyük bir titizlikle sağlayan Jandarma ve Emniyet teşkilatımıza; haklı mücadelemizi kamuoyuna taşıyan kıymetli basın mensuplarına; fiziken yanımızda olamasalar da yürekten desteğini hissettiren tüm kamu çalışanlarına gönülden teşekkür ediyoruz.

Şimdi bir çağrı yapıyoruz: Artık izleyici olmayın. Bu mücadeleye katılın. Adınız ne olursa olsun, kadronuz neresi olursa olsun... Bu ses sizin sesinizse, bu mücadele sizin de mücadelenizdir. Bu adımlar sizin için de atıldı. Çünkü ses, ancak birlikte yükseldiğinde duyulur…

Her karede bir mücadele, her adımda bir söz, her durakta bir talep vardı.

#ünipersen

#8DönemTopluSözleşme

#ÜniversiteİdariPersonelSendikası

bottom of page