top of page

İbrahim GÜZEL
Genel Başkan

ÜNİVERSİTE İDARİ PERSONELİNİN TAYİN SORUNU ÇÖZÜLÜYOR MU?

Yazarın fotoğrafı: İBRAHİM GÜZELİBRAHİM GÜZEL

Yükseköğretim Kurulunun geçtiğimiz Cuma günü yaptığı paylaşım üzerinden tayin sorunu çözülüyor mu diye anlatmaya başlamadan önce, bu sorunun çözümü için hangi kararlar alınmış, son bir yıllık süreçte kim ne yapmış öncelikle bu kısmı anlatalım, sonrasında tayin sorunu ne oranda çözülüyor o kısmı anlatalım.


Üniversite idari personelinin tayin sorunu yıllardır çözüm bekliyordu. Tüm sendikalar aslında sorunun bir an önce çözülmesi gerektiğinin farkındaydı ama öncelik kısmı hiçbir zaman idari personel tarafına dönmediği için günümüze kadar maalesef sorun olarak geldi. Sendikamız kuruluşundan beri tayin sorununun çözümü için çalışmalar yapıyoruz. Bizim yaptığımız çalışmalar ve idari personelin ısrarlı talepleri sonrasında 2021 yılı toplu sözleşmesinde sorunun çözümü için çalışma yapılması kararı alındı. Hem ülkemizin içinde bulunduğu durum hem de karara imza atanların imzalarına sahip çıkmaması nedeniyle hiçbir çalışma yapılmayarak bir sonraki toplu sözleşme dönemine kalmış oldu. Durum böyle olunca 2023 yılı toplu sözleşmesinde de aynı karar alınmak zorunda kalındı.


Tüm bu durumlar yaşanırken kamu sendikacılığında da önce yüzde 1, sonrasında da yüzde 2 gibi garabet durum yaşanıyordu. Bu engellemeleri şöyle anlatabiliriz. Üniversite idari personelinin tayin ve diğer sorunları için çalışma yapması gereken sendikalar hiçbir şey yapmadığı gibi, Sendikamızın oluşturmuş olduğu kamuoyu nedeniyle çalışmamalarını daha fazla gizleyemedikleri için bu şekil antidemokratik yöntemlerle önümüze engel koymaya çalıştılar. Anayasa Mahkemesinin ilgili maddeyi iptal etmesi sonrası Sendikamız da hem üye sayısı olarak hızlıca artmaya başlamış, hem de antidemokratik engellere ayırdığı zamanı doğrudan mücadele alanına ayırmaya başlamıştır.


Sendikamız iptal kararının alınması sonrası ilk büyük eylemini 23 Şubat 2024 tarihinde Yükseköğretim Kurulu (YÖK) önünde tüm üniversitelerden gelen temsilcilerimiz ve üyelerimiz ile gerçekleştirdi. Bu eylemin odak noktasında da 6 ve 7. dönem toplu sözleşmelerinde kararı alınan üniversite idari personelinin tayin sorununun çözümüne ilişkin kararın bir an önce hayata geçirilmesi vardı. Eylemimizden birkaç gün sonra nihayet YÖK hazırlık çalışmasına başlandığını duyurdu.


YÖK hazırlık çalışmasına başladı ama hala ne yetkili sendika ne de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı üzerine düşeni yapmıyordu. Yükseköğretim Kurulunun da elinde bulunan yetkilerin kısıtlı olması ve üniversitelerin özerk yapısı nedeniyle aslında 2 ay gibi kısa bir sürede merkezi puan usulüne dayalı sistem kurulacakken bir yıl gibi uzun bir süre geçmesine rağmen sistem hala kurulmadı.


Tüm bu durumlar ortada iken ve Sendikamız en başından beri sorunun çözümünün YÖK, Cumhurbaşkanlığı ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı koordinasyonunda çözüme kavuşabileceğini söylemesine rağmen, uzun bir süre bu iş sadece YÖK’ün sırtında kaldı. Bu süre zarfında kurumları harekete geçirmek için YÖK önünde 10 defa, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde 6 defa, TBMM önünde ise bir defa eylem gerçekleştirdik. Her hafta sosyal medya üzerinden tepkimizi ortaya koyduk. Tüm üniversite rektörlerine mektup gönderdik. İlgili kurumlara yazılı başvurular yaptık.


Son altı ayda da bizim ve idari personelin bu güçlü mücadelesi nedeniyle diğer sendikalardan bazıları da YÖK ve Çalışma Bakanlığı önünde eylemler gerçekleştirdiler. Tüm bunları niye anlatıyorum, sorunun çözümüne kim ne kadar katkı sağlamış öncelikle idari personelin ve kamuoyunun bunu bilmesi lazım.


Bu arada hala sorun çözülmüş değil. Sadece geçtiğimiz Cuma günü Yükseköğretim Kurulu sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda üniversite idari personelinin üniversiteler arasında karşılıklı yer değişikliği ile ilgili çalışmanın Cumhurbaşkanlığının onayı ile tamamlandığını duyurdu. YÖK’ün bu paylaşımı sonrası daha önce sorunun çözüme gitmesi için sadece bir twit bile atan sendikalar kazanım sahiplenme yarışına girdi. Oysa ortada ne bir çözüm vardı ne de bir kazanım. Ortada sadece bir paylaşım varken sendikaların içerik ile ilgili olması gerekeni söylemeleri gerekirken kazanım sahiplenme yarışına girmeleri de ne kadar samimi olduklarını göstermektedir.


Son bir yıllık süreçte neler yaşandığını az buçuk anlattıktan sonra gelelim sorun gerçekten çözülüyor mu?


YÖK tarafından yapılan açıklamaya toplu sözleşmede alınan karar doğrultusunda baktığımızda, karşılıklı yer değiştirme (becaiş) sistemini anlıyoruz. Bu sistem idari personelin sorununu gerçek anlamda çözüme kavuşturacak mı diye baktığımızda, sorun yaşayan idari personelin maksimum %40’ının tayin ya da nakil olmasını sağlayacaktır. Bu da demek oluyor ki önümüzde daha uzun yol var. Sistem ne zaman yeterli hale gelir diye soranlara da buradan doğrudan cevap verelim. Merkezi puana dayalı sistem kurulana kadar bu mücadele devam etmek zorundadır. Başka bir deyişle birilerini aracı yapmadan tüm idari personelin yer değiştirmek istediğinde belli bir sitem dahilinde yer değiştirdiği ortam oluşturulmasıdır.


YÖK’ün yaptığı açıklama önemli olmakla birlikte, süreç ile ilgili resmi bir sistemin ilanı beklenmeli, yapılan resmi açıklama sonrası kurgulanan sistemin avantaj ve dezavantajları tespit edilerek onun üzerinden iyileştirme yönünde mücadeleye devam etmek en doğru yol olacaktır.


Yazımın sonunda başlığa atıf yaparak şunu söyleyebilirim. Henüz çözülen bir sorun yoktur. Gelişmeleri takip edip hep birlikte sonunun ne yönde çözüme gideceğini göreceğiz. Sendika olarak bu süreçte üzerimize düşeni de yapacağımızı tekraren belirtelim.


Saygılarımla;

 

 
 
 

Son Yazılar

Hepsini Gör

Kamuoyuna Duyuru

Sendikal mücadelede bulunmak, çalışanların haklarını savunmak ve onların menfaatlerini korumak bir onur meselesidir. Ancak, gecesini...

Comments

Rated 0 out of 5 stars.
No ratings yet

Add a rating
bottom of page